KONUK YAZAR / Uğur YILMAZ
Yaklaşık 5 yıldır Citroen C3 1.4Hdi 16V SX kullanıyorum. Artı ve eksilerini yazmak istedim.
Artılar…
+1.4l 16v Turbodiesel 92hp ve 200nm değerlere sahip. Işıklarda çoğu düşük hacim aracı aynada görmek mümkün. Düşük devirlerdeki yüksek tork bağımlılık yapıyor, LPG’ciler anlayamaz.
+Yakıt tüketimi çok makul. BMW’den sonra rüya gibi… Son 6000km’deki tüketimim çok ekonomik kullanmaya çalışmadığım halde 5.6L/100km. Bunda uzun vites oranlarının ve verimli dizel motorun payı yüksek.
+Elektrik destekli direksiyon şimdiye kadar denediğim onlarca araç içince en hafif olan. Serçe parmakla bile saniyede iki tur attırmak mümkün.
+4 hava yastığı, park sensörü, dijital klima, Ön ve arka sis farları, yağmur sensörü, vs birçok donanıma sahip.
+Acil fren destek sistemi çok başarılı. Ayağınızı gazdan çekip frene basarsanız araç acil durum algılıyor ve optimum frenlemeyi yapıyor. Yüksek hızlarda frenleme yapınca Flaşörler kendiliğinden yanıyor…
+FWD(Önden çekişli) olması dolayısıyla, aktarmadaki atalet kayıpları RWD(arkadan itişli)’lere kıyasla çok düşük. Aynı güç ve ağırlıktaki RWD araca fark atmamı sağlayan sebep…
+Dijital klima, buğu çözmek için diğer araçlarda olduğu gibi ortamı saunaya çevirmiyor. Ortam sıcaklığını değiştirmeden ortamdan nemi çekiyor. Buğu problemi hiç yaşamadım.
+ESP uzun yolda güvende hissettiriyor.
+Frenleri muadil araçlara göre daha tepkili, fakat abs çabuk devreye giriyor maalesef.
+Boyum 190cm, kilom 93 kg. Aracın koltuğunu indirmeden oturduğumda bile tavanla aramda el kadar mesafe kalıyor. İç mekan geniş ve ferah.
+İyi bir aerodinamik… 0.31 Cd katsayısı, dolayısıyla rüzgar sesi muadillerine göre daha düşük seviyede.
+5.Vites 110km’de 2400 Rpm çeviriyor ve sürüklenme katsayısı Cd=0.31. dolayısıyla kabin gürültüsü muadillerine göre daha düşük seviyede.
+En pis soğuklarda bile turbodizel’im tek marşta çalıştı. İkinci kere marş bastığımı hiç hatırlamıyorum.
Gelelim eksilere…
-Ön cam’daki çerçeveler fazlasıyla geniş. Görüş açısını engelliyor. Keskin sol virajlarda cambaza dönmek mümkün.
-Ağırlık merkezi yüksek. Yüksek hızlarda girilen virajlarda yatma eğilimi gösteriyor. Önceki aracım BMW E30 ve kullandığım Fiat Linea, Renault Clio gibi araçlar viraj stabilitesi konusunda çok daha başarılıydı.
– Ön tekerlerin dönme açısı çok az. Şimdiye kadar kullandığım manevra kabiliyeti en kötü araç. BMW ile tek seferde döndüğüm U ları C3 ile 2 seferde kıl payı dönebiliyorum.
-Aracın turbo sistemi değişken geometrili olmadığı için tam boost’un gerçekleşmesi için 2000rpm’in üstünde olmak gerekiyor. Kia grubunun VGT motorlarındaki gibi 1500rpm’lerdeki ivmeyi yakalayamıyorsunuz…
-Özellikle 2. ve 3. vites arası çok uzun. Rampa yukarı 3’lemek için en az 3500rpm basmak şart ki motor 3. vitesteyken 2000’devirin altına düşmesin.
-Vites geçişlerinde nazik davranmak gerekiyor. Honda Civic’lerdeki gibi şıkır şıkır vites atılmıyor.
-Sol ön far’da kronik bir rahatsızlık var. Sürekli buğu yapıyor. Bu durumu başka C3’lerde de gözlemledim. Çok sıkıntı değil, ama değinmek istedim.
-Uzun zamandır aracın debriyaj yönünden zayıf olduğunu hissediyorum. Özellikle wastegate iptalinden sonra bu durum daha farkedilir oldu. Motorun yüksek torkuna daha uygun bir kavrama yapılabilirdi.
-Radyo dinlerken 30 dakikadan sonra araç eco-mode’a girip “Good Bye” çekip teybi kapatıyor. Sinir bozucu bir durum…
-Aynalar nispeten ufak geldi, biraz daha geniş olsa kör noktalar azalabilirdi.
-Motor arıza ışığı yanmayan 1.4hdi 92’lik C3 görmedim. Ve bu arıza kodunun kesin bir çözümü yok. Eğer arıza ışığının yanması sizin için problemse 70hp’lik 8V versiyonu ya da 90hp’lik 1.6hdi versiyonu tercih edebilirsiniz…
-Aracın ağırlık merkezi ön tekere çok yakın. Çoğu önden çekişli araçta gözlemlediğim bir sorun.
________________________________
Siz de arabanızı tanıyorsanız yada bize anlatmak istediğiniz bir konu varsa; anlatımınızı yapın ve bize ulaştırın yayınlayalım, herkes faydalansın, bilgi sahibi olsun..
İletişim adreslerimiz;
